Otel İç Tasarımı Nedir, Neden Önemlidir?
Bir otelin tasarımı, çekmek istenilen hedef kitleyi temsil etmektedir. Tasarım, marka vaadini yansıtır ve sunulan bütün olanakları tasarımı ile vurgular. Peki otel iç tasarımı dendiğinde sizin aklınıza ne geliyor? Resepsiyon, lobi koltukları ya da odanızdaki mobilyalar mı? Ancak otel iç tasarımı, bu saydığınız somut kavramlardan çok daha fazlasıdır.
Otel İç Tasarımı Nedir?
Otel iç tasarımı; misafirler, planlamacılar, otel personeli, katılımcılar ve otele ziyarete gelen herkes için ilk izlenimi oluşturmaya yarayan unsurların bütünüdür. Bir otelin tasarımı, o otelin marka imajını, marka imajı ise otele gelen müşteri kitlesinin profili belirleyecektir.
İyi bir otel tasarımı, sadece görsel algılara hizmet etmemelidir. Bir duruş ve çizgi yaratmalı, diğer otellerle arasındaki farkı soyut çizgilerle ziyaretçilere yansıtmalıdır. Otele gelen her ziyaretçi, kullanılan mobilyalar, tavan yüksekliği ve tabloların seçimi, halıların ne şekilde yerde konumlandırıldığı gibi unsurlardan, otelin vizyonunu keşfetmeli, markanın vaat içeren mesajını almalıdır.
Otel İç Tasarımı Neden Önemlidir?
Konaklama alanında faaliyet gösteren, her segmente uygun birçok otel bulunmaktadır. Bir otel işletmecisi için bu rekabette ön sıralarda yer almanın en etkili yolu, otel tasarımı ile fark yaratmaktır. Otel ziyaretçileri genel olarak, estetik algılarına uygun, vizyon sahibi olarak görünen otelleri tercih ederler. Bu noktada bir otelin, ilk izlenimde ziyaretçiye çok şey anlatması gerekmektedir. Bir otelin iyi bir tasarıma sahip olması için yapabilecekleriniz sırasıyla şu şekildedir:
- Misafir profilinizi belirleyin ve hedef kitlenize uygun çalışmalarda bulunun.
- Otelinizin özelliklerini ve olanaklarını vurgulayın.
- Rekabet içinde fark yaratarak öne çıkın.
- Planlamacılara mülkünüzde etkinlik rezervasyonu yapma konusunda ilham verin.
- Yerel topluluğunuzdan takdir kazanın.
- Marka vaadinizi iletin.
Otel İç Mekân Tasarımı Nasıl Yapılır?
1. İç Tasarım Odağını Bulun
Bir tasarımın harika olması, herkesin ilgisini en üst seviyede çekeceği anlamına gelmez. Bunun yerine tasarımınızı neyin etrafında genişleteceğinizi ve esinleneceğiniz kavramın ne olduğuna karar vermelisiniz. Bu noktada size yardımcı olacak en güçlü soru “Kimi hedefliyorum?” sorusu olacaktır. Hedef kitlenizi belirlediğiniz anda, hedef kitlenin beklentisine odaklanacak, konseptinizi bulma konusunda zorlanmayacaksınız.
2. Renkleri Seçerken Psikolojiyi Kullanın.
Renk seçimi, algı yaratma becerisinin en temel unsurudur. Otelinizin iç tasarımı için doğru renkleri seçmeniz, vermek istediğiniz mesajın karşı tarafa daha net iletilmesini sağlayacaktır. Örneğin mavi, yeşil gibi doğadan renklere odalarda yer vererek ziyaretçilerinizde dinlendirici etki uyandırabilir; lobide mor, kırmızı gibi renkler ile kalite ve gücü çağrıştırabilirsiniz.
3. Formu İşlevle Eşleştirin
Bir otelin tasarımı ne kadar iyi olursa olsun, işlevinin önüne geçmemelidir. Özellikle konuk odalarında geçerli olmasının olmazsa olmaz olduğu bu kural, kıyafet askılarından kapı kilitlerine, koltuk tasarımından yatak başlığına dek, otelde ziyaretçiler için tasarlanan her alanda geçerlidir.
Güzel otel iç tasarımı, özellikle konuk odalarınızda asla işlevden daha önemli olmamalıdır. Oda özelliklerinin kullanımının ve anlaşılmasının kolay olduğundan emin olun. Kancalar ve çekmece kulplarından kapı kollarına, anahtarlara ve musluklara kadar her şeyi nasıl kullanacakları yeni konuklar için açık olmalıdır. Kulağa basit geliyor ancak yanlış anlaşılması şaşırtıcı derecede kolay. Otel iç tasarımını özenle oluştururken, işlevselliği de atlamamak için birkaç önemli püf nokta bulunmaktadır. Bu püf noktalar sırasıyla şu şekildedir:
- Oturma alanlarının şık göründüğü kadar rahat olduğu ve yeterli şekilde aydınlatıldığından emin olmak.
- Lobi alanları ve harekete açık her alanı, konuklar için erişilebilir tutmak.
- Yoğun trafik oluşabilecek koridorlar için dayanıklı zemin tahtası seçmek.
- Otel içinde kolay dolaşım için gerekli alanlara yön tabelalı eklemek.
4. Odaları Geleceği Düşünerek Tasarlayın
Otelin yapım aşamasında göz önünde bulundurulması gereken önemli bir unsur, tasarımın büyük bir sermaye gerektirdiği ve ilerleyen süreçler için dayanıklı malzeme seçilmesi gerektiğidir.
Tasarımın gerektirdiği ana unsurları basit tutarak, özellikle odalarda kullanılan mobilyaların, şık olduğu kadar sağlam bir yapıya sahip olduğundan da emin olmalısınız. Bu noktada demirbaş olarak bildiğimiz yatak, döşeme, mini bar ve taşınabilir diğer öğeler; trendin değişmesi ile demode olmayacak kadar tarz, kolay kolay zarar görmediği için yıllarca sermayenin hakkını verecek kadar sağlam kalacaklardır.
5. Yerel Sanatı Öne Çıkaracak Alanlar Bulun
Otelinizin ziyaretçi profili oluştukça, kişilerin otelle kurmak istediği bağ derinleşecektir. Bu noktada onlarla aranızdaki bağı, sanat ve sanatçıların olduğu bir alanla onları tanıştırarak kuvvetlendirebilirsiniz.
Otelinizin iç tasarımına da katkıda bulunacak sanat köşesi, tablolar, antika yemek parçaları, eski şehir fotoğrafları vb. içeriklerden oluşabilir.
6. Çevreye Uyum Sağlayın
Otel iç tasarımı, otele girildiğinde farklı bir dünyada hissettirecek kadar özel, otelin çevresi ile bir bütünlük oluşturacak kadar tanıdık olmalıdır. İç ve dış alanları birleştirmenin ve bütünlüğü yakalamanın en kolay ve etkili yolu, dış alanları birleştiren pencereler, kapı ve açık hava lobilerinde bir tasarım yakalamaktır. Çevreyi taklit eden birkaç renk ve dokunun otelinize bağlı dış alanlara yansıması, otelin içini ve dışını büyüleyici bir ahenge büründürecektir.
7. Aydınlatmaya Dikkat Edin
Bu kadar göz önünde olmasına rağmen genellikle gözden kaçan otel aydınlatmaları, otel iç tasarımını etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Konuklar ve personel için hem estetik görünüm hem de işlevsellik içeren aydınlatmalar, doğru yerde doğru oranda kullanılırsa bir görsel şölen yaratabilen unsurlardır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken temel nokta, aydınlatmanın kullanılacağı alanın büyüklüğünün hesaplanarak seçim yapılmasıdır. Yanlış aydınlatma seçimi, negatif duygu ve tepkimelere yol açabilir.
8. Geçişleri Unutmayın
Otelin içinde bulunan alanlar arası geçişlerin, çok keskin olması ancak anlaşılır ve net olması önemlidir. Konuklar asansörden lobiye, lobiden çıkışa veya koridorların ayrım noktalarında gezindiklerini fark temeli ancak dikkatlerini tamamı ile geçişlere odaklamamalılar. Bu konuda renk geçişleri, tablo konseptleri veya farklı aydınlatmalardan yararlanabilirsiniz.